SOSYAL YARDIM BAĞIMLILIĞI

Yaşadığımız ülkede insanlarımız, özellikle orta gelir altı gelir ile yaşamak zorunda kalan insanlarımız, devlete dolayısıyla seçim ile gelen hükümete sosyal yardım bağımlılığı olan büyük bir topluluğu oluşturmaktadır.

Sosyal yardım alan insanlarımızın sürekli artması, ülkemizin sürekli büyüyen ekonomik dengelerini bozmaktadır. Nedeni ise tüm dünya ülkelerinde olduğu gibi ülke ekonomisi dengeleri kurulurken nüfus, iş gücü ve işveren kuruluşlar göz önünde bulundurulur ve gerek beş yıllık gerekse on yıllık ekonomik planlamalar bunlar üzerinden yapılır.

Sosyal yardım alan insanlarımızın sürekli artması olarak birincisi nüfus ve çalışma alanı faktörleri ise ikincisi olarak ta her seçim döneminde sosyal ayardım alan topluluklara yönelik sürekli artarak verilen siyasi sözlerdir.

Son yıllarda uygulanan ve çalışır olsun olmasın tüm gençlerimizin sağlık primlerini kendilerine borç olarak yazılması yada birlikte yaşadığı ailesince ödenmesi de insanlarımızı daha çok sosyal yardım bağımlılığına itmektedir.

Yıllar geçse de değişmeyen temel faktör, halkın ekonomik borçluluğu ve sosyal yardım bağımlılığı alışkanlığın artmasıdır. Bu artışın sebep sonuç ilişkisini aşağıdaki gibi sıralayabiliriz.

1- T.C.Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı verilerine göre sosyal harcamalarda kullanılan kaynak, 2002 yılında 1 milyar 376 milyon lirayken, 2014 yılında ise 26 milyar 561 milyon liraya yükselmiş durumda.

2- Türkiye'de nüfusun yüzde 24'ü devletten aldığı yardımla geçiniyor.

3- Ülkemizde illerde ve pek çok ilçede 973 tane Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı var. 9 bin dernek temsilcisi halkla birebir irtibat kuruyor. Bu vakıflar, ihtiyaç sahiplerine yılda iki kez kaynak aktarıyor. Ailelerin tamamına 2003 yılından itibaren her yıl ücretsiz kömür dağıtıldı. Bu vakıflara ayrılan yıllık rakam 2014'te 5 milyar liraya ulaştı.

4- Ülkemizde Trafik cezalarının yarısı kömür, ekmek, pirinç, yağ, un olarak fakirlere verilir. (2013 yılında aktarılan kaynak yaklaşık 400 milyon TL). Kocanız vefat etmiş ama sosyal güvenceniz yoksa direkt aylık alıyorsunuz. Oğlunuz askerde siz muhtaç durumdaysanız; yardım alıyorsunuz.

5- Ülkemizde 2002 yılında 262 bin olan engelli maaşı alan kişi sayısı, 2014 yılında 600 bin oldu. Yaşlılık ve engelli aylığı verilen kişi sayısı toplamda 2014 Haziran itibarıyla 1,2 milyon kişiye ulaştı. Maddi durumu yetersiz 9,2 milyon kişinin sağlık primlerini devlet ödüyor.

Yukarıda sıraladığımız ihtiyaç sahibi insanlarımıza yapılan sosyal yardımlarda il ve ilçe belediyelerin yaptığı yardımlar hariç tutulmuştur. Elbette bunları da katarak bir genelleme yapacak olur isek yukarıda sıralamaya çalıştığımız sosyal yardım alan insan sayısı daha yüksek olacaktır.

Bakanlıkların değişik zamanlarda açıkladığı bu veriler baz alındığında yapılan yardımlar yoksulluğu ortadan kaldırmıyor, sadece ihtiyaç sahiplerinin devlete ve hükümete muhtaçlığını devam ettirmeyi sağlıyor.

İnsanlarımızın sosyal yardım bağımlılığından kurtarmak istiyor isek tüm ekonomik planlamalarımızı çalışmak ve üretmek üzere yapmalı ve yeni iş sahaları açmak adına yoğun çalışmalar yapmalıyız.

Şevket Gölük - Yazar

Not:  Makale sahibinden izinsiz ve adres-yazar ismi belirtilmeden hiç bir yerde yayınlanamaz. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

MESLEKİ VE TEKNİK EĞİTİMİN ÜLKEMİZDEKİ ÖNEMİ

PROJE YÖNETİMİ

BALIK TUTMAYI ÖĞRENMEK