Kayıtlar

Mart, 2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

DEPREM DEĞİL DENETİMSİZ BİNALAR ÖLDÜRÜR

Deprem ülkemizin acı bir gerçeği olarak her zaman üzerimizde dolaşmaktadır. Deprem kuşağı üzerinde bulunan güzel ülkemiz de maalesef deprem gerçeğini kabullenmemiş gibi yaparak yaşamaktayız. Ülkemiz insanları ve ülke yönetiminde söz sahibi olan kurum/kuruluşlar deprem sonrası acil müdahaleleri, açılan yaralarımızı sarmayı öğrendi ama deprem öncesi yapılması gerekenleri öğrenemedi. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) Deprem Dairesi Başkanlığı'nın verilerine göre, Türkiye'de meydana gelen depremlerde büyük kayıplar yaşandı. Türkiye'de can kayıpları ve büyük yıkımlarla sonuçlanan son yüz yılın büyük depremleri şöyle: ERZİNCAN 1939 DEPREMİ Erzincan'da 27 Aralık 1939'te meydana gelen ve 116 bin dolayında yapının yıkıldığı 7.9 büyüklükteki depremde 33 bin kişinin hayatını kaybetti, 100 bin kişi de yaralandı. ERBAA 1942 DEPREMİ Tokat'ın Erbaa ilçesinde 1942'de 7 büyüklüğündeki depremde 3 bin kişi yaşamını yitirdi. LADİK 1943 DEPREMİ Samsun'un Ladik il

BEKÇİLİK SİSTEMİ YENİDEN, NEDEN!

Bekçi, hükümet tarafından kamu güvenliğini sağlamak, suç işlenmesini önlemek ve kolluk faaliyeti yürütmekle görevlendirilen kişidir. Kamu güvenliği adına hizmet veren bekçi alımı 1974 yılında olmuştur. Bekçiler 1996 yılında 772 Sayılı Çarşı ve Mahalle Bekçileri Kanunu çerçevesinde görev yapıyordu. 1991 yılında mevcut bekçilerin tümü, sokaklardan çekilip yardımcı hizmetlerde görevlendirilmeye başlandı. 2007 Mayıs ayında AkParti iktidarı tarafından o yıl yapılacak olan genel seçimler öncesi beklenmeyen ani bir kararla hali hazırda kamuda güvenlik hizmeti sürdüren 8 bin bekçiyi “ Polis” kadronsa dahil etti. Böylelikle Cumhuriyet kurulmadan önce Osmanlı İmparatorluğu döneminde “pazvant” adı verilen gece bekçilerinin devamı olan emniyet personeli sınıfı böylece fiilen kaldırılmış oldu. 18 Mart 2016 tarihli resmi gazete yayınlanan kararname ile “çarşı ve mahalle bekçisi” alınacağı duyuruldu. Bekçi alınacağı duyurusu 6 Nisan günü Devlet Personel Başkanlığının resmi internet sayfasında yayın

SOSYAL YARDIM BAĞIMLILIĞI

Yaşadığımız ülkede insanlarımız, özellikle orta gelir altı gelir ile yaşamak zorunda kalan insanlarımız, devlete dolayısıyla seçim ile gelen hükümete sosyal yardım bağımlılığı olan büyük bir topluluğu oluşturmaktadır. Sosyal yardım alan insanlarımızın sürekli artması, ülkemizin sürekli büyüyen ekonomik dengelerini bozmaktadır. Nedeni ise tüm dünya ülkelerinde olduğu gibi ülke ekonomisi dengeleri kurulurken nüfus, iş gücü ve işveren kuruluşlar göz önünde bulundurulur ve gerek beş yıllık gerekse on yıllık ekonomik planlamalar bunlar üzerinden yapılır. Sosyal yardım alan insanlarımızın sürekli artması olarak birincisi nüfus ve çalışma alanı faktörleri ise ikincisi olarak ta her seçim döneminde sosyal ayardım alan topluluklara yönelik sürekli artarak verilen siyasi sözlerdir. Son yıllarda uygulanan ve çalışır olsun olmasın tüm gençlerimizin sağlık primlerini kendilerine borç olarak yazılması yada birlikte yaşadığı ailesince ödenmesi de insanlarımızı daha çok sosyal yardım bağımlılığına itm

UMUT DÜNYALARIMIZ

Umut, insanlara özgü ve yarınlardan beklentilerimiz demektir. Umut insanların hep aklında olan ve sürekli akıllarında güncelleştirdikleri, günün ve olayların şekline göre kafalarında şekillendirdikleri duygu ve düşünceleridir. Dünyada yaşayan insanların umut dünyaları ile ilgili bir araştırma yapan Win/Gallup İnternational ve ülkemizdeki partneri Barem Araştırma Şirketi ile birlikte elde etmiş olduğu sonuçlara göre dünya nüfusunun %54'ü kendileri açısından yeni başlamış olduğumuz 2016 yılını 2015 yılına göre daha iyi olmasını beklemektedir. 2016 yılından en umutlu ülkeler bir Güney Asya ülkesi olan Bangladeş %81, bir Afrika ülkesi olan Nijerya %78 ve Çin %76 ile ilk sıralarda yer almaktadır. Önümüzdeki yıllardan en az umutlu olan ülkeler ise Avrupa'dan; İtalya %15, Bosna Hersek ve Bulgaristan %19 ile son sırada yer almaktadır. Yukarıda detaylarını yazmış olduğum araştırma şirketinin yaptığı araştırma sonucunda Türkiye %44 umutlu oran ile araştırma yapılan 68 ülke içinde 23. s