BEKÇİLİK SİSTEMİ YENİDEN, NEDEN!

Bekçi, hükümet tarafından kamu güvenliğini sağlamak, suç işlenmesini önlemek ve kolluk faaliyeti yürütmekle görevlendirilen kişidir.

Kamu güvenliği adına hizmet veren bekçi alımı 1974 yılında olmuştur. Bekçiler 1996 yılında 772 Sayılı Çarşı ve Mahalle Bekçileri Kanunu çerçevesinde görev yapıyordu. 1991 yılında mevcut bekçilerin tümü, sokaklardan çekilip yardımcı hizmetlerde görevlendirilmeye başlandı.

2007 Mayıs ayında AkParti iktidarı tarafından o yıl yapılacak olan genel seçimler öncesi beklenmeyen ani bir kararla hali hazırda kamuda güvenlik hizmeti sürdüren 8 bin bekçiyi “ Polis” kadronsa dahil etti. Böylelikle Cumhuriyet kurulmadan önce Osmanlı İmparatorluğu döneminde “pazvant” adı verilen gece bekçilerinin devamı olan emniyet personeli sınıfı böylece fiilen kaldırılmış oldu.

18 Mart 2016 tarihli resmi gazete yayınlanan kararname ile “çarşı ve mahalle bekçisi” alınacağı duyuruldu. Bekçi alınacağı duyurusu 6 Nisan günü Devlet Personel Başkanlığının resmi internet sayfasında yayınlandı.

T.C. İçişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, operasyonların sürdüğü Şırnak, Mardin, Diyarbakır gibi illere 2016 yılında toplam 20 bin bekçi alımı yapılacağı ilan edildi. Açıklamaya göre, ‘bekçi adayları için askerliğini tamamlama şartı konulurken, KPPS şartı ön görülmüyor, adayların ilkokul, ortaokul, lise, önlisans ve lisans öğrenim görmeleri yeterli olduğu kamuoyuna duyuruldu.

Başvurular sonrası adaylar, yazılı ve sözlü sınava tabi tutularak, başarı sağlayanlar çarşı veya mahalle bekçisi olarak göreve başladılar.

T.C.Emniyet Genel Müdürlüğü Polis Akademi Başkanlığı'ndan bekçilerin eğitimiyle ilgili yapılan açıklamada da şu ifadeler yer aldı:

"(Bekçi adayları) 3 ay süreyle üst düzey eğitime tabi tutulur ve bu eğitimi başarıyla sonlandıranlar görev yapacakları illere gönderirler. Gönderdikleri illerde de göreve başlamadan önce 2 ay süreyle uygulamalı eğitimden geçirilirler. Ayrıca göreve başladıktan sonra da belli periyotlarla hizmet içi eğitime tabi tutulmaya devam edilirler. "

Yukarıda yapılan açıklamadan anlaşıldığı üzere bekçi adayları 3 ay gibi kısa bir eğitim sonrası görev yerlerine gönderilmektedir. Günümüz şartlarına uygun eğitim almış, en az bir yabancı dili orta derecede olsa konuşabilen mevcut kanunlara vakıf ve en önemlisi de herhangi bir suç vakasında ve olayında hemen karar verebilecek olabilmesi düşünülerek 2007 Yılında tüm kamu güvenliğinde görevli resmi personelin hepsinin yüksek öğrenimli ve polis ünvanı ile göreve başlaması hedeflenmiştir. Bu hedefler doğrultusunda ortadan kaldırılan bekçilik sistemi 9 yıl sonra tekrar neden gündeme alındı ve kanun ile tekrar yürürlüğe sokuldu?

Yaşamakta olduğumuz zamanda artık gerek teknolojinin gerekse iletişim yollarının çeşitlenmesi ve kolaylaşması ile vatandaşa hizmet veren kolluk güç sayısının düşmesi beklenirken tam aksine %60’ı lise mezunu olan on binlerce bekçi görevlendirilmesi eskiye dönme hatası haricinde vatandaşlardan toplanan vergilerin yerinde ve verimli kullanılmadığını açıkça su üzerine çıkarmıştır.

Ayrıca son günlerde gündem de olan bekçilere kanun ile sokaklarda vatandaşı durdurma, kimlik sorma ve üst arama yetkilerinin verilmesi düşünülmekte ki bu yetkiler çok yanlı bir uygulama olacaktır.

T.C. İçişleri Bakanlığı ve T.C.Emniyet Genel Müdürlüğü’nün son 10 yıldaki yoğun olarak çalışmaları sonucu artık her ilçede ilçe merkez emniyet müdürlüğü haricinde nüfusu yoğun olan mahallere yeni karakollar inşa edilmiştir. Günümüzde her evde her işyerinde sabit telefon ve internet bağlantılarının olması, hatta her vatandaşımızın cebinde cep telefonu olması sebebiyle polisiye bir olay vaka ettiğinde polisimize ulaşmak ve yardım istemek kolaylaşmıştır. Buna ek olarak teknolojinin hızla gelişmesine paralel olarak konut ve işyeri binalarında güvenlik için cctv kamera sistemleri ve alarm sistemleri kurulmaktadır.

Yukarıda sıraladığım teknolojinin gelişmesi ve ulaşımın kolaylaşması gibi sebeplerden ötürü bekçilik sistemine geri dönüş yanlış bir adım olmuştur. Bekçilik sistemi terk edilerek güvenlik görevinin masa başında oturan polislerin değil mahalle sokaklarında gezen en az meslek yüksek okulu mezunu iyi eğitimli ve tam donanımlı kişilerin polislik görevini ifa etmesi sağlanmalıdır.

Şevket Gölük - Yazar

Not:  Makale sahibinden izinsiz ve adres-yazar ismi belirtilmeden hiç bir yerde yayınlanamaz. 


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

MESLEKİ VE TEKNİK EĞİTİMİN ÜLKEMİZDEKİ ÖNEMİ

PROJE YÖNETİMİ

BALIK TUTMAYI ÖĞRENMEK